15 Şubat 2013 Cuma

Vampirler yakınlaştı


VAMPİRLER YAKINLAŞTI!
Müthiş bir finalin ardından merakla beklenen yeni sezon sonunda başladı. ABD’deki yayınından sadece 24 saat sonra izleyebileceğimiz “The Vampire Diaries”in geçmiş sayfalarına bir göz atalım – Zeynep Uluç
The Vampire Diaries Dizimax Drama HD - Her cuma 22.45 – AMERİKA’DAN 24 SAAT SONRA
Güzel kızların ve yakışıklı erkeklerin boy göstediği “The Vampire Diaries”, romantik bir vampir dizisi olarak hayatımıza girdi. Bölümler ilerledi, doğa üstü varlıklar çoğaldı, dengeler değişti... “The Vampire Diares” artık romantik bir vampir dizisi olmaktan çok daha ötede...
furyasının başlamasından bir yıl sonrasına denk geliyordu “The Vampire Diaries”in hayatımıza girmesi. Bu zamanlama, akıllara “Twilight özentisi bir dizi mi?” sorusunu getirdi. Ne var ki dizinin uyarlandığı ve dört ana kitaptan oluşan “The Vampire Diaries”, “Twilight”tan 14 sene önce yazılmış olup o türün ilk örneklerinden. Ailesini trafik kazasında kaybeden Elena’nın hikayesi bizleri vampirlerin, kurt adamların, cadıların ve nice doğaüstü varlıkların olduğu bir dünyaya soktu.
HİKAYE NASIL BAŞLADI?
İlk sezon daha çok Elena çevresinde gelişti. Güzel ve depresif kızımız, okula gelen gizemli ve yakışıklı Stefan’a aşık oldu ve sonrasında onun bir vampir olduğunu öğrendi. Üstelik kasabaya gelen tek vampir Stefan değildi. Stefan’ın oldukça çekici ama bir o kadar da zıt karakterli ağabeyi Damon da Mystic Falls’a teşrif buyuranlar arasındaydı. İki kardeş arasında oldukça karanlık bir geçmiş yatıyordu. Elena tam vampirlerin varoldukları gerçeğine alışmaya çalışırken, kendisine tıpa tıp benzeyen ve 1800’lü yıllarda yaşayan Katherine adında bir kadının foroğrafını buldu. İlerleyen zamanlarda Elena, iki kardeş arasındaki geçmişin Katherine’le olan ilişkisini öğrenecekti. Sezonun sonunda ters köşe yapan senaristler, Elena’nın kötü kalpli görsel ikizi Katherine’i oldukça ürkütücü bir şekilde hayatımıza soktular.

İkinci sezonu hatırlayacak olursak, olaylar bu sefer Katherine’e karşı diğerleri şeklinde geçti. Elena’nın arkadaşları daha çok ön plana çıkmaya başladı. Caroline, Bonnie, Tyler ve Matt’in çok önemli rolleri oldu bu sezon. Caroline vampir olurken Tyler kurtadam oldu. Bonnie ise gücüne güç katarak Bennet cadılarının şöhretinin hakkını verdi. Elena’nın kardeşi Jeremy ergenlikten çıktı ve bir yetişkin gibi davranmaya başladı. En önemlisi Damon’ın Elena’ya olan aşkı daha bariz bir hal aldı. Elena’nın sürekli “Her zaman Stefan olacak” demesine rağmen Damon’a olan davranışları, ikilinin fanlarına bir umut verdi. Sezonun bombası ise Kökenlerin ortaya çıkması oldu. Klaus adını ilk defa ikici sezonda duyduk. Güneş ve ay laneti adı altında yapılacak olan ayinin aslında Klaus’un kurtadam yönünü aktif hale getireceğini öğrendik. Böylece Klaus kendi ırkının, Melezlerin kökeni olacak ve kendi melez ordusunu yaratacktı. Sezon finalinde ise Damon’ı bekleyen kötü sürpriz hem panik hem de duygusal anlar yaşattı kahramanlarımıza. Kurt adam tarafından ısırılan Damon’ın ölmesi an meselesiydi. Ta ki kurt adam ısırığını iyileştirecek tek şeyin Klaus’un kanı olduğu ortaya çıkana kadar. Ne var ki, Klaus’tan Damon’ı iyileştirecek kanı almak, Stefan’ın bir çok şeyden vazgeçmesi demek olacaktı.
ÜÇÜNCÜ SEZON BAŞ DÖNDÜRDÜ

Üçüncü sezon, diğer sezonların aksine olayların oldukça hızlı geliştiği bir sezondu. Kalus’un geçmişi ve ailesi hakkında tahmin ettiğimizden daha fazla bilgi edindik. Bütün aile bireyleri tek tek ortaya çıktı. Klaus ve Stefan arasındaki ortak geçmiş bizleri 1920’lere götürdü. Kim bilebilirdi ki o naif, kibar Stefan’ın bir zamanlar lakabının “Karındeşen” olduğunu. Stefan, Damon’ı kurtarmak için kendini Klaus’a teslim ettiğinde, Elena’dan, Damon’dan ve sürdürmek istediği hayattan vazgeçmiş oldu. Elena, Damon ve Alaric her yerde Stefan’ın izini sürdüler. Stefan’ı kurtarma operasyonu esnasında gerçekleşen Damon ve Elena yakınlaşması düşünülenden daha ciddi oldu. Sezon sonuna yaklaşırken olayların daha da heyecan kazandığını gördük. Jeremy hayaletlerle iletişime geçebiliyorken, Tyler ise Klaus’un yarattığı ilk melez olarak ona olan efendilik bağından kurtulmaya çalışıyordu. Kökenlerle ilgili ortaya çıkan gerçek ise herkesi aynı noktada birleştirdi. Bir Köken öldüğünde, onun soyundan gelen bütün vampirler de onunla birlikte ölecekti. Bu da Klaus’un yaşaması gerektiği anlamına geliyordu. Alaric hakkında ortaya can sıkıcı gerçeklere bir de karanlık tarafa geçmesi eklendi. Bonnie, güçlerini doğaya karşı kullandı ki bu, önümüzdeki sezon onu adeta bir “Necromancer (ölüm büyüleriyle ilgilenen büyücü)” edasıyla gezerken görebileceğimizin sinyallerini veriyor.
YENİ SEZONDA MERAK DORUKTA
Sezon finali ise uzun süre hafızalardan silinmeyecek türdendi. Heyecanın bir dakika eksilmediği, gözyaşların sular seller gibi aktığı bir final oldu. Elena’nın Damon’la vedalaşması, arabalarının köprüden aşağı uçması, Damon’ın Elena’yı ilk gördüğü zamanı hatırlaması ve en önemlisi Elena’nın ölmesi, üstelik damarlarında vampir kanı varken. Kafalardaki en büyük soru ise “Elena vampir mi oldu?”. Bu sorunun cevabı, senaristlerin kitaba ne kadar bağlı kalacaklarına göre değişiyor. Kesin olan bir şey varsa o da vampir olsun ya da olmasın, Elena’nın artık normal bir insan olmayacağı.
NASIL VAMPİR OLDULAR?
Damon & Stefan

Damon ve Stefan için problem ilk başlarda aynı kadına aşık olmaktı. Vampirlerin ifşa edildiği ve konsey tarafından avlandığı bir dönemde aşık oldukları kadının vampir olması işleri daha da zor bir hale getirdi. Katherine, iki kardeşi de parmağında oynatırken bir yandan da onlara kendi kanını içirmekten eksik kalmadı. Damon ve Stefan’ın babası oldukça koyu bir vampir düşmanıydı. Salvatore kardeşler vampir avının başladığı gece Katherine’i kurtarmaya çalışırken babalarının tüfeğinden çıkan kurşunla hayata veda ettiler. Öldüklerinde vücutlarında Katherine’nin kanı olması onlar için yepyeni bir hayatın başlangıcı demekti. Artık yapmaları gereken tek şey, beslenerek dönüşümlerini tamamlamak ve yeni hayatlarına adapte omaktı.
Caroline
Gün ışığımız, neşe kaynağımız, ponpon kızımız dünyadan bihaber balolar düzenlerken, Katherine’nin kötü emellerine kurban gitti. Kurucular Günü partisinde yaşanan vampir avından kaçarken geçirdiği trafik kazası sonrası komaya giren Caroline’ı Damon’ın kanı iyileştirdi. O sıralar kasabaya yeni gelen Katherine, ilgiyi üzerine çekebilmek için Caroline’ı boğarak öldürdü. İnsan olarak geçirdiği hayatı boyunca tek derdi okul baloları, erkekler ve güzellik yarışmaları olan Caroline, bizi şaşırttı ve belki de dizide karşımıza çıkan en harbi ve sevimli vampire dönüştü.
Kökenler
Çok sevgili kökenlerimiz, cadı olan annelerinin yaptığı büyü sonucu vampire dönüştüler. Yaşadıkları kasaba kurt adamlarla dolu olduğundan anneleri Esther, ailesini korumak için onları vampire dönüştüren bir büyü yaptı. Bu şekilde çocukları olası tehditlere karşı kendilerini koruyabileceklerdi. Ne var ki durum Esther’in istediği gibi gitmedi ve yeniyetme vampirler adeta birer ölüm makinesine dönüştü. Gittikleri her yerde ya adam öldürdüler ya da kendileri gibi düzinelerce vampir yarattılar.
Alaric
Hayatımıza vampir avcısı olarak giren Alaric, zamanla Damon’ın en yakın arkadaşı ve Gilbert kardeşlerin koruyucusu haline geldi. Hop oturduk hop kalktık ona birşey olacak diye. Parmağına taktığı Gilbert yüzüğü biraz olsun içimize su serpse de, onu karanlık tarafa geçiren de bu yüzük oldu. Ölü kaldığı her dakika Esther, vampirlerin yok edilmesi konusunda Alaric’in beynini yıkamış. Alaric’in kendisinin bile bilmediği bir alt kimliği oluşmuş ki biz bunu çok sonra öğrendik.Kasabadaki seri katil olduğunu anladık. Bizi esas derinden yaralayan ise Esther’in yaptığı büyü sonucu vampir avcısı bir Köken’e dönüşmesi oldu. Amacı bütün kökenleri öldürerek vampirlerin soyunu tüketmekti. Büyü esnasında canı Elena’ya bağlanan Alaric malesef Elena’nın ölmesi sonucu aramızdan ayrıldı.
Katherine
Asıl adı Katerina Petrova olan Katherine’nin bir zamanlar saf ve iyi niyetli bir genç kız olduğuna inanır mıydınız? Ailesi tarafından dışlanan Katherine Bulgaristan’dan göçmüş, yolu Elijah ve Klaus ile kesişmişti. Klaus’un tek amacı Petrova Görsel İkizi olan bu genç kadının kanını son damlasına kadar akıtmaktı. Kurt Adam lanetini kırmak için gerekli olan en önemli parametre buydu. Ne var ki Klaus Katherine’i fazla hafife almıştı. Katherine doğuştan gelen manüpülasyon yeteneği sayesinde oldukça eski bir vampir olan Rose’u bile amaçları doğrultusunda kandırabildi ve kendisine kanını vermesini sağladı. Vücudunda Rose’un kanı varken intihar etti ve böylece tanıdığımız en bencil, en merhametsiz ve en kibirli vampirlerden biri ortaya çıkmış oldu. ayrıldı.
Macera ve heyecan bir yana, karakterlerin aşk hayatları ve ilişkileri ön plana çıkmaya başladı. Öyle ki, sadece karakterlerin değil, oyuncuların aşk hayatları da şu anda dünya magazininde oldukça geniş bir yer kaplıyor. Gerçek hayatta da ilişki yaşayan Ian Somerhalder - Nina Dobrev çiftini dizide de sevgili olarak görmek isteyen hatrı sayılır bir kitle mevcut. Üçüncü sezonda Stefan’ın yokluğunda gerçekleşen Damon-Elena yakınlaşması Delena fanlarını oldukça sevindirdi. Bu yakınlaşmaya dair Elena günlüğüne ne yazmış bakmak ister misiniz?
Sevgili Günlük,
Boğulma hissiyle gözlerimi açtığımda nerede olduğumu ilk başta anlayamadım. En son hatırladığım, Matt ile birlikte arabadaydık. Damon’la telefonda konuşmuştum. Hemen arkasından kaza yaptığımızı hatırlıyorum. Tıpkı annem ve babamla yaptığımız gibi, arabamız köprüden aşağı uçtu. Ölmeden önce insanın hayatı gözlerinin önünden geçer derlerdi hep, gerçekten de öyleymiş. Son bir senede yaşadığım her şey film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. İlk karesinde, Stefan’ın Klaus’un etkisi altına girerek karanlık tarafa geçmesi vardı sanırım. Damon, Alaric ve ben her yerde Stefan’ın izini takip ettik. Onu her bulduğumuzda daha da karanlığa gömüldüğünü anladık ama asla pes etmedik. Bir gün tekrar benim sevdiğim adama dönüşeceğine dair hep bir umut oldu içimde. Damon’a karşı hissetiklerimi göz ardı etmeye çalışmamın sebebi buydu. Stefan Klaus’un etkisinden kurtulacaktı ve bana geri dönecekti, öyle olmak zorundaydı. Ne var ki bir tarafta da Damon ve ona karşı olan engelleyemediğim duygularım vardı. Sanki bir şey beni sürekli ona çekiyordu. Onunla birlikte olduğumda adeta yanıp kül olduğumu hissediyordum. Etrafımda o kadar tehlike varken ben iki kardeş arasında kaldım. Ne istediğimi anlamak için Damon’a karşı olan hislerimi bir anlığına serbest bırakmam bile gerekti. Etrafımdaki tehlikeler demişken, Alaric de o tehlikeler arasına girdi. Esther yaptığı büyü ile onu bir Köken’e dönüştürdü. Biz Matt ile kasabadan ayrılırken Stefan telefonda bana Alarci’in Klaus’u öldürdüğünü söylüyordu. Bu da, Stefan, Damon, Caroline, Tyler, kısaca Klaus’un soyundan gelen bütün vampirlerin de öleceği anlamına geliyordu. Bir seçim yapmak zorundaydım. Ya Stefan’a gidecektim ya da Mystic Falls’dan yüzlerce kilometre uzakta olan Damon’a...Caroline ve Tyler’ın da Mystic Falls olması kararımı biraz daha kolaylaştırdı sanırım. Onların olduğu yere gitmeliydim. Kazadan önce hatırladığım son şey Damon’la telefonda konuştuğumdu. Onu serbest bırakmak zorundaydım. Kim bilir belki de gerçekten ilk Damon’la karşılaşmış olsaydım her şey çok daha farklı olurdu. Şimdi bana ne olacağını bilmiyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2013. Digitürk Avcılar - İletişim e-mail: seo.istanbul.tr@gmail.com
Template Creating